• Nombre de visites :
  • 3783
  • 20/7/2008
  • Date :

Anne-Baba nasıl davranırsa

çocuk

    Çocuklar kişiliklerini ana-babalarının kendilerine verdiği terbiye ve davranış biçimiyle yansıtır. Çocuğun kişiliği, içinde yaşadığı toplumla sıkı ilişkileri ve çok kuvvetli duygusallıklar sonrasında şekillenir. Aile üyelerinin nesiller boyu aktararak getirdiği duygu, düşünce ve davranış özellikleri çocuğun değerlerini oluşturarak kişilik gelişiminin niteliğini ve özelliğini belirler.

    Birey çocukluk döneminden itibaren çevresinde yaşayan insanların davranış ve tutumlarını taklit eder. Bu taklit önce anne ve baba imajı ile başlar. Kişilik doğrudan doğruya anne-babanın çocuğu ile karşılıklı kurduğu ilişkiden etkilenmektedir. Ebeveynlerin gerek kendi aralarında gerekse çocuklarıyla karşılıklı kurduğu iletişim biçimi, çocuğun gelecekte tutum ve davranışlarını belirlemektedir. Çocuğun gelecekte edineceği ana ya da baba rolünün temelleri ebeveynleri ile olan ilişkileriyle atılır.    

Kişilik zamanla olgunlaşır, önceleri duygu ve heyecanlarını denetleyemeyen çocuk büyüdükçe bu duyguların nasıl denetleneceğini öğrenir. Ailenin sosyal-ekonomik düzeyi, kültürel durumu, arkadaş ve okul çevresi çocuğun kişiliğinin oluşumunda önemli rol oynar.

     Kişiliğin kazanılmasında sosyal ve çevresel faktörlerin rolü büyüktür. Çocuk büyüdükçe, ergenlik çağına gelince çevre ile olan sosyal, kültürel ilişkisi de gelişir. Bu dönemde genç, bütün enerjisini örnek, model objelere yöneltirse, kişiliği olumlu yönde etkilenir ve gelişir. Güçlü kişiliği ile değerli, ilkeli, bilge, örnek bir insan modelini benimser ve özdeşleşerek bir bağ kurabilirse gençlerin kendilerine olan güveni de artar, kişilikleri de gelişir.

    Bir çocuğa ana babası nasıl davranırsa, çocuk da diğer kişilere karşı öyle davranır. Önce karakterin, daha sonra kişiliğin oluşmasında ve gelişiminde çocuk, ana baba etkileşimi sürecinde sevgi ve disiplin temel rol oynar.

Çocuğun karakteri, çoğu kez kendisine ana babasının verdiği davranış özelliklerini yansıtır.

   Okul hayatı da çocuk ve aile için hayat döngüsünde bir değişim ve beraberinde yine bir kriz faktörüdür. Çocuğun ve ailenin bu değişime iyi hazırlanması gerekir. Eğitim sistemi içinde çocuk ve aileye uygun rehberlik hizmetleri verilerek, değişimin sağlıklı yönetilmesi hususunda yardım edilmelidir.

    Eğitim sürecinde çocuğun kişilik gelişimi için okul, öğretmen ve aile işbirliği verimli kılınmalıdır. Aile, çocuğun okul sürecinde kazandırılan bilgiyi uygulamasına rehberlik ederek toplumsal yaşam içerisinde çocuklarının "tüketen değil, üreten bir değer" olarak aile ve çevresine faydalı bir kişi olmasına katkı sağlanmalıdır.

Eğitim kurumları klasik aile ilişkilerinin dışına çıkarak, eğitim sürecine aileyi aktif olarak katmalıdır. Çocuk ve aile merkezli eğitim yaklaşımları geliştirilebilmelidir. *Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı

Fatih Kılıçarslan

Çocuğunuz iştahsızsa!

Şişmanlık (Obezite) ve Tedavisi

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)